“Doğa, hepimizin anası bize asla bizden başkasından söz etmez, onun sesinden daha bencil bir ses olamaz ve bize verdiği en değişmez kutsal tavsiye, zevklerimizin peşinden koşmaktır, her kime bağlı olursa olsun.”-
Sodom’un Yüz Yirmi Günü, Justine: Erdemin Felaketleri gibi eserlerinden tanıdığımız Marquis de Sade, okuyucusunu kendinden emin bir şekilde irrite eden yazardır. Aynı zamanda bir düşünür olarak kabul edilen Marquis de Sade, edebiyat tarihinin erotik konularını ele alan en önemli yazarlardan biridir. Geçtiğimiz zaman diliminde Paris Musée d’Orsay’da gerçekleştirilen, “Sade, Attaquer Le Soleil” -Sade, Güneşe Saldırmak- başlıklı sergiyle yine edebiyat çevrelerinin tartışma konusu oldu.
Yazar-şair Enis Batur’un “Şato” başlıklı özgün çalışması, Marquis de Sade’in yaşadığı şatonun 26 kare fotoğrafından oluşuyor. Çalışmayı önemli kılan ise Şato’nun orijinal halini sunmasından kaynaklanıyor olmasıdır.
“Bu 26 karelik fotoğraf çalışmasını 31 Temmuz 1999 günü yaptığımda şatoda köyde yıkıntı görünümündeydi. O yarı yarıya ıssız, dolayısıyla sessiz ortamda, değişik açılar arayarak, bir bakıma dans edercesine çekimi tamamladım.”
(Enis Batur)
2001 yılında satın alınan Şato’nun onarımı 2008’de bitti ve o eski ruhundan eser kalmamıştı artık.
Şato kitabı, Enis Batur’un giriş yazısıyla beraber bir art-book olarak tasarlandı. Fotoğraflar özel baskı yöntemiyle birebir renk uyumuyla kitaba alındı. Sadece 70 adedi okurlara sunuluyor, tamamı damgalandı ve numaralandırıldı.